CEZA HUKUKU VE TAZMİNAT HUKUKU KAPSAMINDA HATALI LAZER EPİLASYON UYGULAMALARI

Lazer epilasyon, son yıllarda hem erkek hem de kadınlar tarafından oldukça yaygın bir şekilde başvurulan bir uygulamadır.

2/14/20254 min read

Lazer epilasyon, son yıllarda hem erkek hem de kadınlar tarafından oldukça yaygın bir şekilde

başvurulan bir uygulamadır. Söz konusu işlem ısı ve ışın teknolojisi kullanılarak gerçekleştirildiğinden

alanında uzman, yetkili ve sertifikalı kişiler tarafından bilinçli bir şekilde, dikkatle ve titizlikle yerine

getirilmediği takdirde ciltte yanık, yaralanma, morarma gibi ciddi komplikasyonlara sebebiyet

vermektedir. İşlem sürecinde yahut sonrasında herhangi bir komplikasyonla karşılaşılması halinde

işlemden zarar gören kişinin şikayet ve tazminat hakkı doğmaktadır.

Tazminat sorumluluğuna ilişkin;

Taraflar arasındaki akdi ilişki eser sözleşmesi (TBK m.470 vd.) niteliğindedir. Bu doğrultuda, lazer

epilasyon uygulanan kişi iş/eser sahibi, uygulayan kişi ise yüklenicidir. Eser sözleşmesinde, işin uzmanı

sayılan yüklenici, yapımını yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme

hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla ödevlidir.

Eser sözleşmesini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli özelliklerinden birisi sonuç

sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana

getirilmesi taahhüdüdür. Zira; eser sözleşmesinde bir eserin yaratılıp teslim edilmesi borcu altına

girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf yani yüklenici, işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle

yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması

ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır.

Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması

veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da birkaçının bulunmaması halinde ayıplı ifa edildiğinin kabulü

gerekir.

Eser sözleşmesinde yüklenici, belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden sonucun gerçekleşmesi ve iş

sahibinin zarar görmemesi için mesleki tüm şartları yerine getirmeli, somut durumun gerektirdiği

tedbirleri noksansız biçimde almalı; uygun tedaviyi belirleyip uygulamalı, uygulanan tedavide nadir de

olsa görülebilecek olumsuz sonuçlara dair iş sahibini aydınlatıp uyarmalı ve iş sahibinin bu hususta

rızasını almışsa, eserini iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayarak teslim etme

yükümlülüğündedir.

Yukarıda açıklandığı üzere lazer epilasyon uygulayıcısı yüklenici, eser sözleşmesinin getirdiği özen ve

sonuç borcu çerçevesinde hareket etmelidir. Aksi takdirde yüklenicinin tazminat sorumluluğu

gündeme gelmektedir.

İş sahibi, hatalı lazer epilasyon uygulaması sebebiyle yaşadığı sağlık sorunu neticesinde sıkıntı ve

ıstırap duymuş, psikolojik olarak yıpranmış olabilir. Bu doğrultuda, kişilik hakları hukuka aykırı olarak

saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Zarar gören tarafından talep

edilecek manevi tazminatta hâkim, kişinin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, somut

olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak

ödenmesine karar verebilecektir.

Bununla beraber, hatalı uygulama sebebiyle manevi zararın yanı sıra maddi zarar da doğmuş olabilir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun eser sözleşmesine ilişkin "iş sahibinin seçimlik hakları" başlıklı

475. maddesi, "İş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır." hükmünü haizdir.

Tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve

ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar maddi tazminata ilişkin alacak kalemleridir.

Dolayısıyla, şartları oluştuğu takdirde maddi tazminat da talep edilebilir. Hatalı lazer epilasyon

uygulamalarında daha çok tedavi giderlerine ilişkin talepler karşımıza çıkmaktadır. Ancak, eğer

komplikasyon çok ciddi boyutta ve iş sahibinin çalışma gücü gibi durumlarını da etkileyecek nitelikte

ise diğer kalemlere ilişkin tazminat da talep edilebilecektir. Hakim, maddi tazminatın kapsamını ve

ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Ayrıca,

somut olayın niteliğine göre hizmet için ödenen paranın iadesi de gündeme gelmektedir.

Ceza sorumluluğuna ilişkin;

Öncelikle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “taksirle yaralama” başlıklı 89. maddesi doğrultusunda

suç duyurusunda bulunulabilir. İlgili madde kapsamında, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya

sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya

adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu durumda 6 aylık şikayet süresine mutlaka dikkat edilmeli, şikayet

süresi geçmeden yetkili ve görevli merciye başvurulmalıdır.

Bu tür şikayetlerde bilirkişi incelemesine başvuruluyor olsa da, şikayet öncesinde komplikasyon tespit

edilir edilmez mutlaka bir uzmandan komplikasyona ilişkin bir rapor tanzimi istenilmesi

gerekmektedir. Bununla beraber, oluşan komplikasyon fotoğraflanmalıdır.

Suç duyurusu sonrasında, lazer epilasyon işlemini yapan kişi yahut işletme sahibine yönelik kusur

incelemesi yapılmaktadır. İşlem uygulanan cildin dokusu ve yapısı dikkate alınmadan bilinçsizce

hareket edilmesi, komplikasyonun lazer epilasyon işlemine bağlı olması, lazer epilasyon

uygulamasının yapıldığı işletmenin uygulamaya ilişkin izninin/sertifikasının bulunmaması, cihazların

sağlık bakanlığı tarafından onaylı olmaması, cihazların periyodik bakımlarının yapılmaması, işlemin

deneyim veya yetkisi bulunmayan kişilerce gerçekleştirilmesi, işlem yapılan kişiden işlem öncesinde

aydınlatılmış onam alınmaması gibi birçok husus kusur incelemesinde göz önüne alınmaktadır. Bu

doğrultuda, kusuru bulunmayan kişi veya işletmenin cezai sorumluluğundan bahsedilemeyecektir.

İlgili İçtihat:

Yargıtay 3. HD., 2021/6034 E., 2021/9274 K., 29.9.2021 T.,

Yargıtay 15. HD., 2017/2328 E., 2017/4047 K., 21.11.2017 T.,

Yargıtay 3. HD., 2015/10634 E., 2016/6585 K., 26.4.2016 T.,

Yargıtay 3. HD., 2014/19682 E., 2015/15750 K., 14.10.2015 T.,

Yargıtay 3. HD., 2014/19681 E., 2015 / 15751 K., 14.10.2015 T